Kızılay Meselesi

Depremin yaralarını milletçe sarmaya çalışırken siyaset ve iktidar hırsları karşımıza çıkması canımızı sıkmıyor değil.
Dezenformasyonu tek taraflı düşünmemek gerekli. Devlet kurumlarını yıpratmak adına yapılanlarla bazı sivil toplum kuruluşlarının yardımlarını sekteye uğratma çabası aynı kefede değerlendirmek zorundayız.
Yanlış yanlıştır. Kimin yaptığını bakılmaz.
Gelelim esas meseleye.
Ahbap adlı sivil toplum kuruluşunun depremzedelere ulaştırmak adına Kızılay’dan çadır satın alması…
Kızılay kökleri Osmanlıya kadar uzanan sivil toplum örgütüdür.
Kızılay bir devlet kurumu değildir.
Bununla birlikte devletin referans gösterdiği bir yardım kuruluşudur.
Kamu yararına çalışan gönüllerin ve maaşlı personelin olduğu bir kuruluş.
Özel bir yasaya sahip değil.
Sadece Türkiye de değil dünyanın dört bir yanında faaliyet gösteriyor.
Ahbap’a çadır satılması maliyetine de olsa kanuni bir zorunluluk.
Burada bir sıkıntı görmüyorum.
Mevzuat hazretleri burada devreye girmiş.
Logosuz yurt dışı için depolarda duran belli sayıda ki çadır ücret karşılığı satılmış.
Dediğim gibi kanunların bunun böyle olması istiyor.
Ama kamu vicdanı bunu kabul etmiyor.
İnanın bende kabul etmiyorum.
Kızılay’ın envanterinde bulunan bu çadırların sorgusuz sualsiz AFAD ya da Kızılay’ın kendi eliyle deprem bölgesine ulaştırılması gerekiyordu.
Mevzuatların aksine İnisiyatif kullanılarak bu çadırların deprem bölgesine ulaştırılması gerekiyordu.
Devlet kendi arasında alışveriş yapar. Hatta parasıyla bile yapar. Kurumların devamlılığı adına bu zaruridir.
Kızılay gibi insanların bağışlarıyla hareket eden kurumların doğal afet zamanlarında bu günler için toplanan yardımların koşulsuz olarak oralara ulaştırılması lazım.
Mevzuatlar, kanunlar engelse değiştirin bu kanunları…
Her ne kadar Kızılay kanunlar nezdinde yanlış bir şey yapmasa da kamuoyu nezdinde tamiri zor bir hata yapmıştır.
Kamu vicdanı yaralanmıştır.
Kızılay’a güven zedelenmiştir.
Vatandaş evinde ki, elindeki malzemeyi depremzedelere üstüne bir de masraf yapıp ulaştırırken, Kızılay’ın sebep ne olursa olsun elindeki çadırları para karşılığında veriyorsa kimsenin bunu makul karşılamasını beklemesin…
Bununla birlikte bir yanlışla da Kızılay’ı bitirmek insafsızlık olacaktır.
Keşke Kızılay yönetimi elinde ki tüm çadırları ne pahasına olursa olsun deprem bölgesine kendi ulaştırıp depremzedelere sunsaydı.
Emin olun kimse mevzuat, kanun falan demezdi.
Zaten bu kuruluşun amacı bu değil miydi?
İnsanlar bu kuruluşa bunun için bağışta bulunmamışlar mıydı?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Soner Tumgan Arşivi