İsveç’in aşırı dangalak bir zatının Türk Büyükelçiliği'nin önünde koruma ordusuyla gerçekleştirdiği terbiyesizliği üzerine yazacaklarım var.
Olayın vahimliği neresinden bakarsanız bakın kelimler hafif kalır. O terbiyesizliğe başladığı anda bir hanımefendinin Türkçe ettiği küfrü bile o şahsa yapılmış iltifat sayarım.
Peki neden!
Ne oldu da bu şekilde bir çıkış yapıldı…
Matematik problemi gibi bazen olayın sağlamasını yapmak için tersten gitmek lazım.
Bu olay kime artı kime eksi yazar.
Bu olaydan kim daha çok fayda sağlar.
İnsanlık adına utanç verici olan bu olay manevi hassasiyetlere, evrensel değerlere, insan haklarını ve değerlerini top yekun zarar vermiştir.
Zarar doğal bir sonuç
Dediğim gibi kar elde edenler kim?
NATO diye sayıklayan İsveç için zarar.
Zira bu olaydan sonra Türkiye edilecek hiçbir özrü kabul edecekmiş gözükmüyor.
İsveç NATO’yu rüyasında görsün.
Peki bunun bize ne faydası olacak.
Türkiye ne istemişti.
Terör örgütleri ile mesafe, teröristlerin iadesi…
Başta PKK olmak üzere Fetö benzeri örgütler İsveç hükümetine “aman ha demişti”
Yani bu olaydan en büyük karı terör örgütleri ve yanı başında NATO’yu görmek istemeyen Rusların işine geldi.
Hadi Rusları bir tarafa bırakalım…
Terör örgütlerinin çifte bayramı olmayacak mı bu durum.
Her ne kadar inanmasam da İsveç Türkiye’ye NATO’ya girmek için verdiği sözlerini yerine getirirse, Türkiye yapılan tüm terbiyesizliklere rağmen İsveç’e son bir şans daha vermeli…
Herkesin bela okuduğu bu ülke için benim tam tersini söylemem sizlere biraz ters gelebilir.
Lakin terör örgütlerinin faaliyetlerine son vereceklerse, teröristleri Türk adaletine teslim edeceklerse bence doğru strateji “affetmek” üzerine olmalı…
Neden bu terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürelim.
Eğer gerçekten samimiyse bu ülke ki ülkemize hiçbir yabancı ülkenin tavrı bana samimi gelmiyor yine de onca şehidimizin hatırına, Türkiye’nin istediği tüm teröristler, Türk adaletine teslim edildiğinde, Terör örgütlerinin şubeleri ve faaliyetlerine son verildiğinde İsveç’in istediği NATO üyeliği verilmelidir.
Zaten bizim ülkemiz dışında hiçbir Müslüman ülkenin bırakın hesap sormayı iki kelam bile etmedi/edemedi.
Yeterince tepkiyi gösterdikten sonra Türk Dış İlişikleri “haydi kardeşim şu sözlerini yerine getir de bende seni veto etmeyeyim” demeli.